Bir Kelebek Kucaklaması Teskin Eder Beni

 

Hangi gün başladı bu yolculuk

Hangi gün bu göç

Aşikâr temasların saplantılı

Zeusu mutluluk avında

Müzelerde sergilenen endemik masumiyet

Bir elin beş parmağını geçmez ziyaretçilerin keyfe kederi

Hospitalist çocuk üretme fabrikaları yuvalar

Uymanın değişik biçemleriyle meydanlar dolu

Dışı içe yontan makus bir talihin adı yetmiyor

Sürekli kendini terk ederken insan

Olamıyor bir başkası da

Sonsuz bir koşuda

Acıdan uzağa

Sadece uzağa kaçan budistler gibi

Mükemmel ve mutlu insan olmaya doğru

İnsan dışı bir varlığa yaklaşmakta

İnsan, insan üstüne yükseliyor

İnsanlığa tapınma

İnsana tapınma

Çağdaş sosyal düzenin insanlığı hasta eden salgını

Felaketlerin ortasında kimsesiz influcuerlar üretmekte

Hazların narsisizminden besleniyorken ömür

Acı bile acıdan geçmiyorken

Tarihin unutulmaz ama yazmaz gerçekliğini okuyorum sadece

Değerlerin dalgaların çıkmaz sokaklarında boğuluşunu izleme çaresizliği içimde

Daha henüz ölmeden sahibi

Öksüz yetim sözler

Canlılığımızın ve teslimiyetimizin limanı sular altında

Bense bir hatıraya canlı muamelesi yapmayla oyalanmadayım

Bilginin örgütlendiği zihnimde kelimeler

Birbirine ulanmayan metinlere dönüşüyor

Tek okuryazarının olmadığı bir dilde.

 

Derya Kurtoğlu

 

Yitiksöz Sayı-23