Özlemek Rengi
Hepsi gelip geçici sen orda öylece kal
Harflerin, kelimelerin dilinde nergisler çıkar
Kuzuların kısrakların ceylanların renginden!
Ansızın hoşça kal diyebilmek adına;
Kaç bayrak gördü ülken, saçların dâhil değil;
Her dilden anlayan gözlerin için
Biçilmiş bir ova kadar biçimli… Itırlı… Endamlı…
Tenin ki yeryüzünün en güzel haritası:
Biliyorsun, yeni bir kelimesin. Tunç, incir, renkler hepsi bir bahane… Çok yeni, bir uyarı: Sözlüğe ekle!
Öperiz alışmak bir ince sızı
Aklındaki derelerden bir terk edilmiş akar
Yine de öpmek için ağrıyan boynundan
40 yıldır dudaklarımda bitmeyen bir susuzluk
Düğümlendiğinde yaban ormanları uğuldar
En soylu eserimiz yalnızlık dalgalanır
Gelip kelimeleri baştan çıkarıyorsun
Köpürünce, çekilince, dinginleşince
Derince bakmayagör çözülüyor her düğüm;
Birden açılıverir saklandığın yüzün!
Sen de bilirsin içimden neler geçiyor.
Her dilde aynı içer bir bakış aynasını
Karanlığında her rengi aynı görür insan.
Akrebin en siyahı; özlemek de zehirler:
Daha çok acıtırsın, saçların
Sen varsın, ben varım, şükür bir pencere var
Yeni bir patika var en çıkmaz sokağında
Gittikçe daha sızlıyor sol yanımda bir ırmak
Abdulhamit Tokgöz
Yitiksöz Sayı - 9