Sesimin Bir Islığı Var
Gizli kalan hiçbir aşk ölmez
Harcama gözlerini, aynanın ahını almıştır gece
Ben de bir ağustos günü kayyıma devrettim kalbimi
Öleceğini bilen çiçek suya küsermiş önce
Yürümeyi göze alamıyorum, iki adımda bitiyor dünya
Kemik gibi batmıyor artık yalnızlık Cahit Ağbi
Kemiksiz yalnızlıklar icat edildi senden sonra
İçinden içli şiirler geçen ellerin var kuşkonmaz
Herkes kadar kırgınsın işte
Uykusuz, herkes kadar
Tutulmamaktan kalma kırgınlıkları bilirim
Hayat kısa, uzun yazılar yazma bana
Okumak için çok geç kalabilirim
Eğildim ve toprağı dinledim yağmurdan sonra
orgun bir ırmakta avuçlarıma sardım seni
Ayrılıkları kim doldurdu kalbimizin o derin yırtıklarına
Küçücük şeyler diyorum ellerini anlatırken
Henüz ıslak metruk kelimelerim
Çiçek açmayı bilmez pencereler içim sıra
Hatırı vardı bende her gülüşünün
Nasıl kapanır şimdi bu obruk haritalarda
Saatin kadranından çok kadrini bilmeli insan
Bu şehrin ortasını çalmışlar trenler geçmesin diye
Mutlu değil artık baca temizleyicileri İsmet Ağbi
Ne Maşuki anlar beni ne Hallac
Sesimin bir ıslığı var yalnız rüzgârın bildiği
Bir güvercin ürüyor nefesimden
Ölüm kadar adil ölüm kadar hayatın muadili
Hüseyin Çolak
Yitiksöz Sayı-22